"Türkiye'de neden az kitap okunuyor" sorunsalına kendimizce nedenler sıralamadan önce, az kitap okunduğunun gerçek bir olgu olduğunu göstermemiz gerekiyor. Elimizde bu yönde ne gibi veriler var?
Okuma alışkanlığımızla ilgili internetten ulaşabildiğimiz (neredeyse) tüm kaynaklar aynı kamuoyu araştırmasına dayanıyor. Bu araştırmayı kimine göre UNESCO yapmış, kimine göre Bağımsız Eğitimciler Sendikası, kimine göreyse DESAM (Demokratik Eğitimciler Sendikası Araştırma Merkezi). Genelde şunun gibi birşey: Türkiye’nin Kitap Okuma Alışkanlığı
Ne var ki sözkonusu üç kurumun da sitesinde böyle bir rapor yok. Dahası bahsi bile geçmiyor. Dolayısıyla konuyla ilgili neredeyse tüm siteleri kaplamış olan, aynı zamanda aralarında Zaman, Hürriyet ve Milliyet gibi ciddi (denebilecek) gazetelerin de olduğu yayınlarda haber olmuş bu veriler, büyük olasılıkla var olmayan bir araştırmanın sonuçları.
Hürriyet'ten Doğan Hızlan da bu şüphelerini bir yazıyla dile getirmiş: Şüphelendiğim Kaynaklar
Ne var ki sözkonusu üç kurumun da sitesinde böyle bir rapor yok. Dahası bahsi bile geçmiyor. Dolayısıyla konuyla ilgili neredeyse tüm siteleri kaplamış olan, aynı zamanda aralarında Zaman, Hürriyet ve Milliyet gibi ciddi (denebilecek) gazetelerin de olduğu yayınlarda haber olmuş bu veriler, büyük olasılıkla var olmayan bir araştırmanın sonuçları.
Hürriyet'ten Doğan Hızlan da bu şüphelerini bir yazıyla dile getirmiş: Şüphelendiğim Kaynaklar
Sözde raporda yazılanlara yakından bakalım:
1- Toplam nüfusu sadece 7 milyon olan Azerbaycan'da kitaplar ortalama 100.000 tirajla basılırken, Türkiye'de bu rakam 2000 - 3000 civarında basılmaktadır.
Kitapların "ortalama" 100.000 basılmasının mümkün olmadığını, kitap basımıyla uzaktan yakından ilgilenmiş herkes bilir. Yeni ve bilinmeyen kitaplar bütün dünyada 1.000 ila 5.000 basılır. Hiçbir yayınevi adı duyulmamış bir yazarın kitabını yüz bin adet basıp - atıyorum - 99.000 kitabın elinde kalma riskini göze alamaz. Bazı kitaplar milyon adetlerde basılsa da bunlar ya büyük yazarların kitaplarıdır, ya da çok özel bir beklentisi vardır. Bu gibi durumlar nadir olduğundan ortalamayı 100.000'e çekmeleri mümkün değil.
2- Japonya'da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. Türkiye'de sadece 23 milyon.
Bu da doğru değil. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN Ajansı ile Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü, bu sayının 23 milyon değil, 500 milyon olduğunu belirtiyor:
"[Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celâl'in] Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN Ajansı ile Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’nden edindiği bilgilere göre; Türkiye’de 2011 yılında 43.190 başlık altında çeşitli kitaplar yayınlandı. Bu 43.190 çeşit kitabın toplam baskı adedi 493.469.643 oldu. Bu rakamlara göre 2011’de Türkiye’de yayımlanan kitap çeşidi % 25.70 üretilen kitap adedi % 20.84 artmış oluyor. 2011’de kişi başına 6.8 adet kitap düştü bu sayı 2010’da 5.6’ydı."
3- Japonya'da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa'da 7. Türkiye'de ise yılda 12 bin 89 kişiye 1 kitap düşüyor.
Yine gerçekdışı, hatta uçuk sayılar. Türkiye'de yılda 500 milyon kitap basıldığına göre bir yılda kişi başına düşen kitap sayısı altı küsurdur.
4- Ardından "Dünyada Bir Yılda Ders Kitapları Hariç Basılan Kitap Sayısı" diye bazı sayılar verilmiş ki baştan sona yanlış. Örneğin ABD'de yılda toplam 72.000 kitap basıldığını söylüyor ama gerçek sayı 290.000. Türkiye 6.000 deniyor ama gerçek sayı 43.000.
Hangi ülkede yılda kaç kitap basıldığı Wikipedia'nın ilgili makalesinden görülebilir: Books published per country per year.
Wikipedia'ya güven olmaz diyenler için bir başka güzel kaynak:http://www.worldometers.info/books/
Aslında bu sayılar UNESCO'nun verilerinden geliyor fakat bu kaynak paralı: kitap üretim istatistikleri.
5- Türkiye, kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda.
ve
Türkiye’de bir kişinin kitap okumaya ayırdığı zamanın; bir Norveçli 300, Amerikalı 210, İngiliz ve Japon 87 katını ayırıyor.
Bu iddialar da uydurma. İngiltere kaynaklı Gfk NOP araştırma kurumunun "Dünya Kültürel Puan Endeksi"ne göre Türkiye'de haftada 5,9 saat kitap okunuyor ki dünyada bırakalım 300 katını, bunun iki katı olan ülke bile yok: NOP World Culture Score.
Birileri güzellik yapıp NOP'un verilerini bir haritada göstermiş:
Sonuç olarak, ulaşabildiğim tüm güvenilir kaynaklar, böyle bir olgunun varlığını yalanlıyor. Ülkemizde neden kitap okunmadığını tartışmayı düşündüğüm bu yazıya daha başlarken hayal kırıklığına (!) uğramış durumundayım. Heyhat, araştırmalar sezgilerimizi ve önyargılarımızı desteklesin diye değil, gerçeği ortaya çıkarmak için varlar. Aksi yönde verilerle karşılaşana kadar görüşümü değiştirmek zorundayım: Türkiye'de kitap okunmadığı yönünde bir algı varsa da, bu algı verilerle desteklenmiyor.
Belki bu noktada şu soruyu sormalıyız: Türkiye'de insanların kitap okumadığı yönündeki algı nereden kaynaklanıyor?
Belki bu noktada şu soruyu sormalıyız: Türkiye'de insanların kitap okumadığı yönündeki algı nereden kaynaklanıyor?